Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919 - 21 Ocak 1920)
Toplanma amacı: İtilaf Devletleri, I.Dünya Savaşından yenik ayrılan devletlerle yapacakları antlaşmaların esaslarını saptamak amacıyla toplanmışlardır. 32 devletin temsilcileri katılmıştır. Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan'la imzalanacak barış antlaşmaları hazırlanmıştır.
Konferans sürerken İngiltere, Batı Anadolu'daki müslümanların, hıristiyanları katletmek üzere olduklarını ileri sürmüş ve Rumların sayıca fazla olduklarını bahane ederek Amerikan delegelerini etkilemiş Anadolu'nun paylaşılmasına Yunanistan'ı da ortak etmiştir.
Bunun nedenleri:
1-İngiltere'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını sürdürmek istemesi
2-Batı Anadolu'da çıkarları bulunan İngilizlerin İtalya'ya güvenememesi, İtalya gibi güçlü bir devlet yerine kukla Yunanistan'ı tercih etmesi
3-Yunanlıların, Ege bölgesinin kendilerine ait olduğu ve bu bölgede nüfus yoğunluğuna sahip oldukları şeklinde propaganda yapmaları
Yukarıda sıralanan nedenler İtalya'nın İtilaf Devletleri'nden kopma sürecini başlattı.
Azınlıkların Çalışmaları:
Anlaşma Devletleri'nin işgalleri Rum ve Ermeni azınlıkları da harekete geçirdi. Anlaşma Devletleri kendi işgallerini nasıl Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayandırıyorlarsa; Rum ve Ermeni azınlıklar da Türk yurdundan pay istemek için Wilson ilkelerini kendilerine dayanak aldılar.
Wilson İlkeleri:
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, savaşa girerken bir bildiri yayınlamıştı. Bu bildiri ile İttifak (Bağdaşma) devletlerine güvenceler vererek savaşın bir an önce bitmesi için bazı temel ilkeler belirleniyordu. Bu ilkelere göre;
1-Savaş sonunda, yenenler yenilenlerden toprak almayacaklar.
2-Yenenler yenilenlerden savaş tazminatı istemeyecekler
3-Anlaşmazlıkları barış yoluyla çözümlemek için uluslararası bir örgüt oluşturulacak
4-Devletler arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak
5-Osmanlı Devleti ile ilgili maddesine göre;
Osmanlı İmparatorluğunun Türk bölgelerine kesin egemenlik tanınmalıdır. Ancak, Türk egemenliğinde yaşayan başka uluslara da kendi kendini yönetme hakkı verilmelidir.
Boğazlar her devlete açık olmalıdır.
Wilson ilkeleri, Osmanlı Devletinin durumunu belirlemek için nüfus ölçüsünü ortaya atmıştır. İşte Rum ve Ermeni azınlıklar bu ölçüyü kendi çıkarlarına yorumlayarak çalışmalara giriştiler. Hiçbir ilde Rumlar ve Ermeniler çoğunluk oluşturmadıkları halde belli bölgelerde "çoğunluktayız" savlarıyla ortaya çıktılar.